Başörtüsü Yasağı Girişimi Yeniden Gündemde
Avusturya’da hükümeti oluşturan ÖVP, SPÖ ve Neos partileri, okullarda 14 yaşın altındaki kız çocuklarına başörtüsü takma yasağı getirmeyi planlıyor. Bu girişim, 2019’da Sebastian Kurz liderliğindeki ÖVP-FPÖ hükümeti tarafından da denenmiş ancak Avusturya Anayasa Mahkemesi (VfGH) tarafından 2020’de iptal edilmişti. Anayasa hukuku uzmanı Heinz Mayer, yeni girişimin de aynı akıbete uğrayabileceğini belirtiyor.
“Din Özgürlüğüne Müdahale”
Mayer, 2020’deki kararla anayasal sınırların çok net şekilde çizildiğini hatırlatarak, bu sınırların aşılmasının hukuken mümkün olmadığını savunuyor. Başörtüsünün hâlâ bir dini sembol olduğunu belirten Mayer, yasağın din özgürlüğünü ihlal edeceğini söylüyor. “Hükümet bunu siyasal İslam’la mücadele gerekçesiyle açıklasa da, başörtüsünü isteyerek takan kızlar da olabilir” diyor.
Eşitlik İlkesi İhlali
Heinz Mayer ayrıca, yasağın eşitlik ilkesine aykırı olabileceğini belirtiyor. Hükümetin yalnızca başörtüsüne odaklanmasının, kippa veya haçlı kolye gibi diğer dini sembolleri kapsamaması yönüyle ayrımcılık oluşturduğunu ifade ediyor. “Sıkı dini eğitim yalnızca İslam’da mı var?” diye soran Mayer, diğer din mensuplarına yönelik benzer uygulamaların olmamasını eleştiriyor.
Hükümetten Yasa ve Ek Önlemler
Uyum Bakanı Claudia Plakolm, yasa tasarısının sonbaharda hazır olacağını ve bu kez Anayasa Mahkemesi’nden geçeceğine inandığını söyledi. Başörtüsünü, kadın baskısının sembolü olarak nitelendiren Plakolm, “Başörtüsünün yaygın olarak kullanıldığı ülkelerde radikal İslam’ın etkisi fazladır” dedi. Hükümet ayrıca genç Müslüman kızlar için güçlendirme programları ve sözde “ahlak bekçileri”ne karşı önlemler de planlıyor.
Sosyal Baskı ve Etkileyiciler
Plakolm’a göre, kız çocukları üzerinde akran baskısı ve İslamcı sosyal medya etkileyicilerinin etkisi artıyor. Çoğu zaman, kızlara baskı yapanların ailede bile başörtüsü takılmadığını belirtiyor. Bu tür baskılar, çocukların bireysel tercihlerini etkiliyor ve özgürlüklerini kısıtlayabiliyor.
Özel Okullar da Dahil
Yasa taslağı sadece kamu okullarını değil, aynı zamanda özel okulları da kapsıyor. Eğitim Bakanlığı’na göre, şu anda yaklaşık 12.000 kız çocuğu başörtüsü takıyor. Ancak İslam Toplumu (IGGÖ), bu sayının doğruluğuna ilişkin veri bulunmadığını belirtiyor ve hem yasağı hem de hükümetin kullandığı dili eleştiriyor.
IGGÖ’den Sert Tepki
IGGÖ Başkanı Ümit Vural, sosyal medyada paylaştığı bir videoda, Plakolm’un başörtüsünü “aşırılıkçı eğilimlerin sembolü” olarak tanımlamasına tepki gösterdi. Vural, çocukların iyiliği adına yapılan bu tür genellemelerin tehlikeli olduğunu ve yasakların çocukları etiketlediğini söyledi.








