Shopping cart

  • Home
  • Yaşam
  • Eğitim
  • Eski Yüksek Mahkeme başkanından uyarı: Avusturya ilkokullarında Almanca krizi büyüyor
Avusturya

Eski Yüksek Mahkeme başkanından uyarı: Avusturya ilkokullarında Almanca krizi büyüyor

18 Kasım 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Eski Yüksek Mahkeme başkanı Irmgard Griss’ten uyarı: Avusturya ilkokullarında Almanca krizi büyüyor
19

Avusturya ilkokullarında Almanca krizi büyüyor: Eski Yüksek Mahkeme başkanı Irmgard Griss, derse yeterince katılamayan çocuklar için gönüllü okuma koçlarıyla çözüm arıyor; Viyana’da birinci sınıf öğrencilerinin yaklaşık yüzde 45’i Almanca dersini takip etmekte zorlanıyor.

Irmgard Griss kariyerinde pek çok önemli görev üstlendi. Onlarca yıl hakim olarak çalıştıktan sonra 2007–2011 yılları arasında Yüksek Mahkeme’nin başkanıydı. 2016’da Avusturya cumhurbaşkanlığı için aday oldu, 2017–2019 arasında liberal Neos partisinden milletvekilliği yaptı. Eylül ayında SOS-Kinderdorf hakkında ortaya çıkan istismar iddialarından bu yana ise bağımsız bir reform komisyonuna başkanlık ediyor.

Bu nedenle, Griss’in zaten yeterince yoğun olduğu düşünülebilir. Ancak emekli yüksek yargıç, şimdi de yeni bir sayfa açıyor. Salı günü Steiermark doğumlu Griss, gazeteci Carina Kerschbaumer ile birlikte “Wir für Österreich” (Biz Avusturya için) adlı bir dernek kurduklarını duyurdu. Bu derneğin temel hedefi, ilkokullara çok daha fazla sayıda okuma gönüllüsünü – “okuma koçu”nu – kazandırmak.

Sosyal devlet için sonuçlar

Griss ve Kerschbaumer, Avusturya’daki çok sayıda ilkokul öğrencisinin artık yeterli Almanca konuşamadığı ya da hiç Almanca bilmediği konusunda uyarıyor. Güncel veriler, yalnızca Viyana’da birinci sınıfa başlayan çocukların neredeyse yüzde 45’inin yetersiz Almanca bilgisine sahip olduğunu gösteriyor; bunu ilk olarak DER STANDARD haberleştirmişti.

Griss, derneğin internet sitesinde şu uyarıyı yapıyor: “Avusturya’yı, göçmen çocuklardan oluşan kayıp bir kuşak ve bunun sosyal devlet ile refah devleti için doğuracağı sonuçlar bekliyor. Çok sayıda ilkokuldaki durum hem zorlayıcı hem de dramatik.” Ona göre, Avusturya ilkokullarında Almanca krizi hem sınıfları hem de tüm eğitim sistemini baskı altına alıyor.

Somut hedef ise büyük: Griss ve Kerschbaumer yaklaşık 25.000 gönüllü okuma koçu “toplamak” istiyor. Bu kişiler haftada iki saat ilkokullara gidip çocuklarla birlikte okuma çalışması yapacak. Griss, “Evde Almanca konuşulmayan çocuklar için, buradan olan ve Almanca konuşan kişilerle yoğun temas kurabilmek son derece önemli” diyor.

Bu amaçla, önümüzdeki altı ay içinde yaklaşık yarım milyon avro toplanması planlanıyor. Bu bütçe, medyada ve sosyal medyada yürütülecek geniş kapsamlı bir ilan kampanyasını finanse etmek için kullanılacak.

Griss siyasi angajmanı reddediyor

Griss, “Bu sorunun yalnızca büyük bir sivil toplum hareketiyle çözülebileceğine inanıyoruz” diyerek, bu çıkışıyla aslında siyasete değil topluma güvendiklerini vurguluyor. Böylece, Neos’un yönettiği Eğitim Bakanlığı’nda resmi bir görev almanın daha etkili olup olmayacağı yönündeki soruya da olumsuz yanıt vermiş oluyor.

Gazeteci Kerschbaumer ise Eğitim Bakanlığı’ndan, mevcut sorunun mevcut kaynaklarla çözülemeyeceğini açıkça kabul etmesini beklediğini söylüyor. Ona göre bu durum, “kuşkusuz siyasi cesaret” gerektiriyor. Kerschbaumer, bakanlıkla şimdiye kadar temas kurduklarını, ancak Griss’in geçmişte Neos milletvekili olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir geri dönüş almadıklarını belirtiyor.

Sanayi ve iş dünyasından umut

Kerschbaumer, “Yarım milyon avroluk hedefe ulaşacağımız konusunda iyimseriz” diyor ve bu noktada özellikle iş dünyası ve sanayiden destek beklediklerini ifade ediyor. Ona göre Avusturya’da gönüllülük kültürü zaten güçlü; pek çok insan bugün bile itfaiye gibi alanlarda gönüllü olarak görev yapıyor. Avusturya ilkokullarında Almanca krizi için de benzer bir gönüllü ağının kurulabileceği düşünülüyor.

Okuma gönüllülerini okullara kazandırmayı amaçlayan benzer girişimler halihazırda mevcut. Örneğin Viyana’da eğitim müdürlüğü, Aşağı Avusturya’da ise Kızılhaç bu yönde projeler yürütüyor. Kerschbaumer, “Bizim girişimimizle bu modeli daha da görünür kılmak ve durumun ne kadar dramatik olduğunu herkese göstermek istiyoruz” diyerek, göçmen çocukların Almanca öğrenme sürecine daha fazla dikkat çekmek istediklerini söylüyor.

İlgili haberler: