Ekonomik Krizle Askeri Harcamalar Birleşiyor
Avusturya, tarihinin en büyük askeri modernizasyon sürecinden geçerken, milyarlarca Euro’luk yatırımlarla hem güvenlik alanında ilerlemek hem de ekonomik canlılık yaratmak istiyor. Bu kapsamda, ordunun modernleştirilmesi süreciyle birlikte endüstriyel işbirlikleri gündeme geliyor. Ancak bu girişim, geçmişte yaşanan Eurofighter skandalı gibi yolsuzluk olaylarının gölgesinde şekilleniyor.
Gegengeschäfte Geri mi Dönüyor?
Yıllar önce siyasi bir tabu haline gelen “Gegengeschäfte” yani karşılıklı anlaşmalar kavramı, tekrar gündeme geldi. Eski Başbakan Wolfgang Schüssel’in 2003 yılında Eurofighter anlaşmasıyla öne sürdüğü bu model, Avusturya ekonomisine milyar Euroluk katkılar sağlama hedefiyle sunulmuştu. Ancak zamanla rüşvet, lobicilik ve kara para aklama suçlamalarıyla anılmaya başlandı.
Yeni Terim: Endüstriyel İşbirlikleri
Hükümet yetkilileri artık bu modeli “Gegengeschäfte” olarak değil, “endüstriyel işbirlikleri” olarak adlandırmayı tercih ediyor. Ekonomi ve Savunma Bakanlıkları, bu süreci daha şeffaf yönetebilmek için bir görev gücü kurdu. Bu yapı, askeri alımlarda yerli sanayiye katkı sağlayacak anlaşmaların çerçevesini oluşturacak.
Finans Prokuratur ve Şeffaflık Arayışı
Wolfgang Peschorn liderliğindeki Finans Prokuratur birimi, yapılacak işbirliklerinin şeffaflık ilkesine uygun yürütülmesini sağlamakla görevlendirildi. Bu kapsamda, tüm üretici temaslarının belgelenmesi, hileli durumlarda yaptırımlar uygulanması ve lobicilerin sorumlu şirketlerle açık şekilde ilişkilendirilmesi hedefleniyor.
EU Hukuku ve Güvenlik Kriterleri
AB yasalarına göre, yapılacak işbirliklerinin askeri alımla doğrudan ilgisi olması ve ulusal güvenlik çıkarlarına hizmet etmesi gerekiyor. Örneğin, savaş uçağı alımında yerli üreticiyle işbirliği yapılabilirken, kayak veya çikolata üreticisiyle yapılacak anlaşmalar bu kapsama girmiyor. Peschorn bu durumu esprili bir dille “Uçak alımıyla ördek oyuncaklarının ilgisi yok” şeklinde özetliyor.
Bilgi Edinme Yasası Ne Kadar Etkili?
1 Eylül’de yürürlüğe girecek olan Bilgi Edinme Yasası, kamu ihalelerinde şeffaflık sağlamayı amaçlasa da, savunma harcamaları bu düzenlemelerin dışında tutulabilir. Uzmanlar, milli güvenlik gerekçesiyle askeri sözleşmelerin gizli kalabileceğinden endişe ediyor.
Gerçek Şeffaflık Mümkün mü?
Transparenz Forum’dan Mathias Huter, askeri alımlarda her temasın belgelenmesi fikrini desteklese de, bu belgelerin kamuya açık olmaması durumunda etkili denetim sağlanamayacağını vurguluyor. Politikacılar “şeffaflık” derken, uzmanların beklediği açıklık çoğu zaman gerçekleşmiyor.
Latin Amerika’da Ortaklık Arayışı
Ekonomi ve Savunma Bakanlığı, endüstriyel işbirliklerini hayata geçirmek için Latin Amerika’da temaslara başladı. Özellikle Brezilya ve Arjantin’deki ziyaretlerde, öğrenim, Ar-Ge ve üretim işbirlikleri için büyük ilgiyle karşılaşıldığı bildirildi. Bu çabalar, Embraer firmasından alınan uçakların Avusturya sanayisiyle daha fazla entegre edilmesi açısından önemli görülüyor.
Kalıcı Bir Çözüm Mümkün mü?
Uzman Martin Kreutner, tüm bu çabalara rağmen askeri alımların doğası gereği yolsuzluk riski taşıdığına dikkat çekiyor. Önceki skandalların ardından yapılan “temiz” sözleri hatırlatan Kreutner, şimdi yapılan 180 derecelik politika değişimini eleştiriyor. “5 ya da 10 yıl sonra yeni bir araştırma komisyonu kurulmasından endişeliyim,” diyor.








