Shopping cart

  • Home
  • Avusturya
  • Tirol’deki Kaunertal Santralinin Genişletilmesine Karşı 100.000 İmza: Çevrecilerden Güçlü Tepki
Avusturya

Tirol’deki Kaunertal Santralinin Genişletilmesine Karşı 100.000 İmza: Çevrecilerden Güçlü Tepki

23 Mayıs 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Tirol’deki Kaunertal Santralinin Genişletilmesine Karşı 100.000 İmza: Çevrecilerden Güçlü Tepki
48

Kaunertal Santrali Genişletme Projesine Karşı 100.000 Kişiden İmza Desteği

Tirol’de planlanan Kaunertal Santrali genişletme projesi, çevreci kuruluşlar ve vatandaşlar tarafından yoğun tepkiyle karşılanıyor. 2022 yılında başlatılan çevrimiçi bir imza kampanyasında toplanan 100.000 imza, geçtiğimiz günlerde Innsbruck’taki Landhausplatz meydanında bir araya gelen çevreciler tarafından kamuoyuna sunuldu. Kampanyanın öncülerinden olan WWF Avusturya, bu imzaları “doğa koruma adına bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

WWF yetkilisi Maximilian Frey, bu sayının projenin halk tarafından benimsenmediğinin açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Frey, projenin kamusal yarar argümanıyla meşrulaştırılamayacağını vurgularken, bu kadar çok insanın doğayı korumaktan yana tavır aldığını söyledi.


İmzaların Kaynağı Belirsiz ama Mesaj Net

WWF, imza sahiplerinin ne kadarının Tirol ya da Avusturya’dan olduğuna dair net bir bilgi veremese de, projenin Tirol’de gerçekleşeceği göz önüne alındığında, büyük çoğunluğun Avusturya’dan olduğu düşünülüyor. İmzalar, Avusturya ve Almanya Alp Dernekleri ile birlikte toplanmış, ayrıca elden toplanan destekler de olmuş.


“Bu Proje Geleceğe Uygun Değil”

WWF’nin su koruma uzmanı Frey, Kaunertal Santrali genişletme projesini “geleceğe uygun olmayan, tehlikeli ve doğayı tahrip eden bir girişim” olarak tanımladı. Frey, Tirol Eyalet Başkanı Anton Mattle’ın, Tiwag’ın sahibi sıfatıyla projeyi durdurabileceğini hatırlattı ve özellikle Kühtai bölgesinde daha uygun alternatiflerin bulunduğuna dikkat çekti.

Destekçiler arasında Global 2000, WET, Naturfreunde, Naturschutzbund, Ötztaler Heimatverein, PAN, POW, Lebenswertes Kaunertal gibi çok sayıda çevre ve yerel kuruluş da yer aldı.


Global 2000: “Geçmiş Yüzyıldan Kalmış Planlar”

Global 2000 temsilcisi Hannah Keller, Kaunertal projesinin iklim kriziyle mücadele gerekçesiyle doğaya zarar vermemesi gerektiğini belirtti. “Enerji dönüşümü önemli ama doğaya zarar vermeden yapılmalı,” diyen Keller, özellikle yüksek rakımlı bataklıkların karbon tutma kapasitesi nedeniyle korunmasının kritik olduğunu söyledi. Ayrıca, projenin eski ve modası geçmiş planlara dayandığını belirterek, doğa dostu bir enerji dönüşümüne geçilmesi gerektiğini savundu.


Yerel Girişimden Umutlu Mesajlar

Lebenswertes Kaunertal vatandaş inisiyatifi sözcüsü Anita Hofmann, yaklaşık 50 kişinin katıldığı eylemde, projenin durdurulması halinde büyük bir kutlama yapılacağını söyledi. “Bunu gelecek nesiller için borçluyuz,” diyen Hofmann, yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için enerji tasarrufu, güneş enerjisi kullanımı (fotovoltaik) ve mevcut tesislerin genişletilmesi gerektiğini ifade etti.


Tirol Yeşilleri’nden Siyasi Tepki

Tirol Eyalet Meclisi’nde Yeşiller Partisi, 100.000 imzanın “görmezden gelinemeyecek kadar güçlü bir mesaj” olduğunu vurguladı. Parti sözcüsü Gebi Mair, eyalet hükümetine çağrıda bulunarak, halkın taleplerine kulak verilmesini istedi.


Proje Tekrar Çevresel Etki Değerlendirmesine (ÇED) Sunuldu

Tiwag, Mart ayı sonunda Kaunertal projesini tekrar Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine sundu. Daha önce dört kez iyileştirme talebi alan proje, artık iki ayrı kısım halinde değerlendiriliyor.

İlk bölüm, Versetz pompa depolama tesisi ve 42 milyon metreküp kapasiteli Platzertal barajını kapsıyor. İkinci kısım ise Prutz 2 ve Imst 2 hidroelektrik santralleri ile Ötztal’dan yapılacak su aktarımlarını içeriyor. Ancak bu bölüm şimdilik değerlendirme dışında tutuldu. Bu kararın, eyalet başkanı Mattle’ın siyasi baskısıyla alındığı iddia ediliyor.

Projenin kökeni 2009 yılına dayanıyor ve 2012’de ilk kez ÇED sürecine alınmıştı. Hem önceki hem de mevcut hükümetler (ÖVP ve SPÖ) projeyi desteklemişti. Tiwag ise bu projenin, 2050 yılına kadar enerji bağımsızlığı hedefi için vazgeçilmez olduğunu savunuyor.

İlgili haberler: