Aşırı Sağcı Yürüyüşte Gözaltılar ve Polis Müdahalesi
Geçtiğimiz cumartesi günü Viyana şehir merkezinde düzenlenen Identitären yürüyüşü sonrasında polis, 200’den fazla işlem ve 50’den fazla gözaltı ile karşılaştı. Polis yetkilileri, yalnızca karşı gösteriye katılanların işlem gördüğünü, Identitären hareketine katılan 400 civarındaki aşırı sağcı, tanınmış neonazi ve hüküm giymiş şiddet suçlusuna hiçbir işlem yapılmadığını açıkladı. Polis saatlerce oturma eylemlerini sona erdirirken, aşırı sağcılarla faşizme karşı çıkan vatandaşları birbirinden ayırdı.
Video ve Fotoğraflarla Hukuki Süreç Başlatıldı
Yeşiller milletvekili Lukas Hammer, yürüyüşte yaşananlarla ilgili üç ayrı suç duyurusunda bulundu. Suç duyurularında, olay anına ait video ve fotoğraflar da yer alıyor. Hammer, “Ceza hukukumuz, Cumhuriyeti Nazi ideolojisinin yeniden canlanmasına karşı ve insanları nefret, aşağılama ve kışkırtmaya karşı koruyor. Aşırı sağcılar ve neonaziler polis korumasında şehirde slogan atarken, polis antifasist protestoları engellemeye odaklandı ve suç oluşturan davranışları işlememekte başarısız oldu.” dedi.
Identitären Sembolleri ve FPÖ Bağlantısı
Hammer, Cuma günü Viyana Emniyeti’ne, Identitären hareketinin ambleminin değiştirilmiş haliyle açılan bir pankartla ilgili görsel ve videoları sundu. Identitären sembolleri, 2021’de Semboller Yasası’nda yapılan değişiklikle yasaklanmıştı. Sembollerde yapılan küçük grafik değişikliklerinin de yasa kapsamında olduğunu vurgulayan Hammer, etkinlikte açılan pankartın hemen yanında Identitären hareketinin üyesi ve FPÖ parlamento çalışanı Gernot Schmidt’in durduğunu, pankartın yarım saat boyunca orada kaldığını belirtti. Polis bu duruma müdahale etmedi.
Odal-Rune ve Nefret Söylemi İddiası
Bir başka suç duyurusunda ise Identitären yürüyüşüne katılan bir kadının kolunda yasaklı Odal-Rune işaretinin sergilendiği belirtildi. Ayrıca, “Almanya Almanlarındır, yabancılar dışarı!” sloganı da videolarla savcılığa sunuldu. Bu slogan, Avusturya ceza yasasına göre “yabancılara karşı nefret ve kışkırtma” kapsamına giriyor ve nefret suçunu oluşturuyor. Video kayıtlarında bu sloganın topluca atıldığı ve polislerin kalabalıkla beraber hareket ettiği görüldü.
Tarihsel Bağlam ve Nazi Sembolleri
Ceza hukuku uzmanı Johannes Dietrich, bu sloganın Nazi ideolojisiyle olan bağlantısına dikkat çekiyor. Söz konusu slogan, Nazi döneminde Yahudilere karşı kullanılmış, ayrıca 1980’lerde Alman neonaziler tarafından şiddet olaylarında tekrar edilmiştir. Suç duyurusu da tarihi bağlamı vurguluyor. Hammer, sloganın bugün Avusturya’da atılmasının “Büyük Almanya ideolojisi”ni yansıttığını belirtiyor.














