ABD yönetimi, Eğitim Bakanlığını kapatma sürecini başlattı ve önemli eğitim programlarını dört farklı bakanlığa devretti. ABD Eğitim Bakanlığı yıllardır ülke çapında eğitim politikalarını yöneten bir kurumdu. Ancak yeni süreçte tüm görevler Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında paylaştırıldı. Bu karar için Kongre onayı gerekmiyor.
Görevler Diğer Bakanlıklara Devredildi
Basında yer alan bilgilere göre Eğitim Bakanı Linda McMahon, mart ayında bakanlığın kapanış sürecinin bir parçası olarak 1300’den fazla çalışan için işten çıkarma sürecini duyurmuştu. Yeni yapılanmaya göre temel eğitim ve ortaöğretim programları Çalışma Bakanlığının sorumluluğuna geçti. Bu programlar; dezavantajlı öğrencilere destek, risk altındaki çocuklara yönelik projeler, evsiz çocuk programları, ikinci dil olarak İngilizce (ESL) ve sanat eğitimi gibi alanları içeriyor. Eyaletler mevcut tüm fonları almaya devam edecek ancak bu fonlar artık Çalışma Bakanlığı üzerinden aktarılacak.
Yerel halkların eğitimine yönelik programlar İçişleri Bakanlığına, uluslararası öğrencilere yönelik dil ve eğitim programları ise Dışişleri Bakanlığına devredildi.
Karara Tepkiler
Basında yer alan değerlendirmelerde, Demokrat senatörlerin bu adımı kamu eğitim sistemine bir saldırı olarak yorumladığı belirtildi. Cumhuriyetçi temsilciler ise Kongre denetimi olmadan yapılan bu büyük ölçekli yeniden yapılanmanın öğrenci güvenliğini riske atabileceğini ifade etti. ABD Öğretmenler Federasyonu ise görevlerin farklı bakanlıklar arasında bölünmesinin daha fazla bürokratik karmaşa ve ek engeller yaratacağını savunuyor.
Trump’ın ikinci döneminin başlamasıyla birlikte Dışişleri Bakanlığı, yabancı öğrenciler için yeni kısıtlama süreçleri uygulamaya koydu. Sosyal medya hesaplarının incelenmesi gibi ek kontroller, uluslararası öğrenci kayıtlarında yüzde 17’lik düşüşe yol açmış olabilir. 1979’dan beri faaliyet gösteren Eğitim Bakanlığı, öğrenci kredilerinin yönetimi, okullarda akademik başarıların denetlenmesi ve eğitimde vatandaşlık haklarının uygulanmasından sorumluydu. Trump ise mart ayında yaptığı açıklamada eğitimin tekrar eyaletlere devredilmesi gerektiğini söylemişti.
KI (Yapay Zekâ) Düzenlemelerinde Aşırı Kontrol Uyarısı
Trump ayrıca her eyaletin kendi yapay zekâ standartlarını belirlemesi durumunda teknolojinin büyümesinin zarar göreceğini belirterek ulusal bir KI standardı çağrısı yaptı. Sosyal medyada yaptığı açıklamada, ABD’nin yapay zekâ konusunda tek bir federal düzenleme çerçevesi benimsemesi gerektiğini vurguladı. Aksi hâlde 50 farklı eyalet standardının “bir yamalı bohçaya dönüşeceğini” ve inovasyon hızını düşüreceğini belirtti.
Trump’a göre birleşik bir federal standart olmazsa Çin, yapay zekâ yarışında ABD’yi kolayca geride bırakabilir. Göreve geldiği ikinci dönemin başında Trump, tüm kabinesine kapsamlı bir KI eylem planı hazırlama görevi verdi. Bu planın amacı, ABD’yi küresel yapay zekâ merkezi hâline getirmek ve teknolojinin hızlı gelişimini yavaşlatabilecek düzenleyici engelleri azaltmak.
Trump, federal KI standardının ayrı bir yasa olarak ya da ulusal savunma bütçesi yasasına (NDAA) eklenerek çıkarılabileceğini ifade etti. Detaylar açıklanmasa da kamuoyunda yapay zekânın demokratik süreçleri etkileyebileceği, dolandırıcılığı artırabileceği ve bazı işlerin kaybolmasına yol açabileceği yönünde endişeler devam ediyor.
