Almanya emeklilik reformu etrafındaki siyasi kriz derinleşirken, aşırı sağ AfD, Başbakan Friedrich Merz’e mevcut koalisyonu bozup Minderheitsregierung (azınlık hükümeti) kurması için destek teklif ederek tartışmaları yeni bir boyuta taşıdı.
Friedrich Merz için işler iyi gitmiyor. Almanya Başbakanı, hazırladığı emeklilik paketi (Rentenpaket) için parlamentodaki çoğunluğu kaybetme riskiyle karşı karşıya. Özellikle Hristiyan demokrat gençlik örgütü Junge Union içindeki çok sayıda milletvekili, bu emeklilik reformuna açıkça karşı çıkıyor. Sayıları o kadar arttı ki, paket oylama için Bundestag’da (Alman Federal Meclisi) gündeme geldiğinde reformun reddedilmesi olasılığı ciddi biçimde konuşulur hale geldi. Buna rağmen Sosyal Demokrat Parti (SPD), paketin yeniden müzakere edilmesine yanaşmıyor.
Bu nedenle Merz’in Aralık ayı başında yapılacak oylamaya kadar kalan sürede, oldukça zahmetli olması beklenen bir kompromis (uzlaşma) araması gerekiyor. Buna karşılık, kendisini daha pratik bir çözüm olarak sunan taraf ise, mecliste ana muhalefet konumundaki AfD (Almanya için Alternatif Partisi). AfD, kendi açısından “daha kolay” olduğunu düşündüğü bir çıkış yolu öneriyor.
AfD’nin önerisine göre Merz, siyah-kırmızı koalisyonuna son verip Almanya’yı bir azınlık hükümeti ile yönetmeye devam edebilir. AfD de bu azınlık hükümetine dışarıdan destek sunar. Bu öneri, AfD Meclis Grubu’nun parlamentodaki idari işlerinden sorumlu yöneticisi Bernd Baumann tarafından bir haber kanalına verdiği röportajda dile getirildi. Baumann, bunun CDU’nun seçim vaatleri açısından bir “Befreiungsschlag (kurtuluş hamlesi)” olacağını savundu ve “Bu, CDU için bir kurtuluş, Almanya için de bir kurtuluş olur” ifadesini kullandı. Ona göre CDU ve CSU, AfD’nin desteğiyle kendi asıl programlarını “çok daha güçlü” biçimde hayata geçirebilir.
Tam hesaplanmamış bir senaryo
Kulislerde, Hristiyan birlik partileri içinde de olası bir koalisyonun bozulması (Koalitionsbruch) senaryosu zaman zaman konuşuluyor. Ancak erken seçim, bu kulis değerlendirmelerinde gerçekçi bir seçenek olarak görülmüyor; zira son kamuoyu yoklamalarında AfD, kimi anketlerde CDU ve CSU’nun az farkla önüne geçerek birinci parti konumuna yükselmiş durumda. Böyle bir tabloda Merz’in, yeni seçim yerine bir azınlık hükümetinin başbakanı olarak göreve devam etmesi ihtimali masaya geliyor. Bu durumda Birlik partilerinin, Bundestag’da her yasa için ayrı ayrı değişen çoğunluklar araması gerekecek.
Ancak bu olasılık, parti içinde geniş bir heyecan yaratmış değil. Aslında Merz’in kendisi de bu fikre sıcak bakmıyor. Başbakan, kısa süre önce bir ekonomi zirvesinde, şu anda görevde olan siyah-kırmızı koalisyonunun bir yıl sonra da ayakta olup olmayacağı sorusuyla karşılaştı. Soruyu “Evet, elbette” diye yanıtladıktan sonra, azınlık hükümeti tartışması hakkında bazı noktaları netleştirme ihtiyacı hissetti.
Merz, bu tartışmanın “tam olarak düşünülmemiş” bir senaryo olduğunu dile getirdi ve şu soruyu yöneltti: “Gerçekten, bu Alman Federal Meclisi’nde değişen çoğunluklarla çalışarak hâlâ makul ve istikrarlı bir yasama faaliyeti yürütebileceğimize ciddi biçimde inanan var mı?” Böylece Merz, Almanya emeklilik reformu etrafında şekillenen krizin, azınlık hükümeti formülüyle çözülmesinin pratikte çok zor olacağını vurgulamış oldu.
AfD, ‘ana rakip’ ilan edilmişti
23 Şubat’taki federal seçimlerden önce hâlâ muhalefet lideri konumunda olan Merz, daha sıkı bir göç ve sınır kontrolü politikası hayata geçirmek için AfD’nin oylarına dolaylı biçimde kapıyı aralamıştı. O dönemde Birlik partileri, AfD’nin de desteğiyle, yeşiller ve sosyal demokratlardan oluşan, FDP’nin ayrılmasıyla fiilen bir azınlık hükümetine dönüşen koalisyona Almanya iç sınırlarının daha sıkı kontrol edilmesi çağrısında bulunmuştu.
Ancak birkaç hafta önce yapılan bir parti çalışma toplantısında Merz, AfD’yi “ana rakip” ilan ederek çizgiyi netleştirmişti. Parti içi toplantıda yaptığı konuşmada, AfD’nin hedefinin CDU’yu “açıkça yok etmek” ve “bambaşka bir ülke” yaratmak olduğunu söylediği basına yansımıştı. Merz, “Bizi AfD’den ayıran sadece detaylar değil. AfD ile aramızda temel sorular ve temel siyasi inançlar açısından derin uçurumlar var” sözleriyle Almanya emeklilik reformu ve diğer büyük dosyalarda AfD ile işbirliği yapma ihtimaline mesafe koydu.
Birlik partilerinin Meclis Grup Başkanı Jens Spahn da kısa süre önce bir haber kanalında, olası bir azınlık hükümeti senaryosuna sıcak bakıp bakmadığı sorusuyla karşılaştı. Spahn, “Hayır. Almanya’nın istikrarlı bir hükümete ihtiyacı var, Avrupa’nın da istikrarlı ilişkilere ihtiyacı var” diyerek bu seçeneği reddetti. Hem Birlik partilerinin hem de SPD’nin, Almanya’da istikrarı korumak istediğini vurguladı.
Spahn, ayrıca emeklilik reformu dosyasının “önümüzdeki gün ve haftalarda” çözüleceğini düşündüğünü söyledi. Ona göre, Almanya emeklilik reformu etrafındaki bu tartışma, hükümet koalisyonunun dağılmasına yol açmayacak; Berlin’deki büyük koalisyon, emeklilik sistemi ve emekli maaşları üzerindeki baskıya rağmen yoluna devam etmeyi hedefliyor.










