Shopping cart

  • Home
  • Teknoloji
  • Huawei ve Casusluk İddiaları: Gerçekler, Spekülasyonlar ve Jeopolitik Gerilimler
Dünya

Huawei ve Casusluk İddiaları: Gerçekler, Spekülasyonlar ve Jeopolitik Gerilimler

23 Mayıs 2025 Okuma Süresi: 3 dk.
Spionagevorwürfe gegen Huawei: Zwischen geheimen Belegen und Geopolitik
39

Huawei ve Casusluk İddiaları: Gerçekler, Spekülasyonlar ve Jeopolitik Gerilimler
Çinli teknoloji devi Huawei, uzun yıllardır casusluk iddialarıyla gündeme geliyor. En son, şirketin ürettiği inverter cihazlarında belgelenmemiş ve potansiyel olarak zararlı iletişim donanımlarının yer aldığı öne sürüldü. Bu tür suçlamalar, özellikle ABD tarafından defalarca dile getirilmiş olsa da, şimdiye kadar kamuoyuna açık somut bir delil sunulmuş değil.

ABD-Huawei Gerginliği: Yıllardır Süren Kuşku
2012’de ABD Kongresi, Huawei’nin Çin hükümetiyle bağlantılı olduğunu iddia etti. 2013’te eski CIA Direktörü Michael Hayden, şirketi açıkça casuslukla suçladı. Ancak bu iddialara dair kamuoyuna sunulmuş bir kanıt hâlâ yok. Huawei yetkilileri, bu suçlamaların siyasi hatta ırkçı saiklerle yapıldığını savunuyor. 2019’da şirket, ABD’nin ticaret yasağı listesine alındı. 2024’e kadar bu kısıtlamalar yeni alanlara da yayıldı, son olarak dizüstü bilgisayarlar hedef alındı.

Huawei’nin Yapısı ve Çin Yasaları
Huawei, çalışanlara ait özel bir şirket olduğunu vurgulasa da, Çin yasalarına göre tüm şirketler devletle ve istihbarat kurumlarıyla iş birliği yapmak zorunda. Bu, Batı ülkelerindeki benzer düzenlemelerle kıyaslanabilir olsa da, söz konusu Çin olduğunda güven endişeleri daha yüksek sesle dile getiriliyor.

Gizli Toplantılar, Somut Deliller Yok
2019’da CIA, Huawei cihazlarında yıllardır kullanılmakta olan bir “arka kapı” keşfettiklerini öne sürdü. Almanya’daki görüşmelerde de benzer iddialar paylaşıldı. Ancak, bu toplantılarda da iddiaların kanıtlandığı belgeler sunulmadı; sadece “gizlilik yükümlülüğü” gerekçesiyle delil paylaşımı yapılmadığı belirtildi.

Almanya ve Diğer Ülkelerden Yasaklar
2024’te Almanya, Huawei bileşenlerinin 5G altyapısından çıkarılmasına karar verdi. Bu karar, şirketin Avrupa’daki etkisine darbe vurdu. Benzer şekilde, Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık gibi ülkeler de Huawei’yi 5G projelerinden dışladı. Öte yandan, Huawei’nin İngiltere’de on yıl boyunca iş birliği yaptığı siber güvenlik merkezi bile “arka kapı”ya dair delil bulmadığını açıkladı.

Teknoloji mi, Siyaset mi?
Uzmanlar, Huawei tartışmasının teknoloji güvenliği ile jeopolitik güç mücadelesi arasında kaldığına dikkat çekiyor. İngiltere’nin eski istihbarat başkanı Robert Hannigan, siyasi saiklerle değil teknik uzmanlıkla hareket edilmesi gerektiğini belirtiyor. Huawei hakkında halen açık bir “smoking gun” (kesin delil) yok. Bu da şirketin suçlamalardan kendini kurtaramamasına ve Batı-Çin teknoloji savaşının merkezinde kalmasına neden oluyor.

İlgili haberler: