Shopping cart

  • Home
  • Ekonomi
  • Sosyal Adalet mi, Tasarruf Zorbalığı mı? Avusturya’nın Yeni Bütçesi En Yoksulu En Çok Etkiliyor
Ekonomi

Sosyal Adalet mi, Tasarruf Zorbalığı mı? Avusturya’nın Yeni Bütçesi En Yoksulu En Çok Etkiliyor

22 Mayıs 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Sosyal Adalet mi, Tasarruf Zorbalığı mı? Avusturya'nın Yeni Bütçesi En Yoksulu En Çok Etkiliyor
55

Küçük Gelir, Büyük Yük: Avusturya’nın Bütçe Kesintileri Kimleri Vuruyor?
Odak Kelime: Avusturya bütçe kesintileri

Avusturya’da yeni bütçe taslağı, tasarruf gerekçesiyle kamuoyuna sunulurken, getirilen önlemlerin sosyal adalet ilkesine ne kadar uygun olduğu hararetli şekilde tartışılıyor. Maliye Bakanı Markus Marterbauer (SPÖ), planın “adil ve dengeli” olduğunu savunsa da, hem muhalefetten hem de sivil toplumdan sert eleştiriler yükseliyor.

Özellikle Caritas Genel Sekreteri Anna Parr, yeni bütçeyi açık bir dille eleştirerek, “Bu haliyle kabul edilemez” dedi. Parr’a göre en yoksul kesimler, orantısız şekilde daha fazla yük üstleniyor.

Sayılar Ne Diyor?
Avusturya Meclisi’ne bağlı Bağımsız Bütçe Servisi, planın gerçek etkilerini ortaya koyan detaylı bir analiz sundu. Öncelikle belirtmek gerekiyor ki analizde bankalara yönelik vergi artışları, enerji krizine katkı gibi bazı kalemler hariç tutulmuş. Ancak hanelerin doğrudan gelirlerini etkileyen tüm önlemler dahil edilmiş durumda.

Yapılan hesaplamaya göre, en üst gelir dilimindeki %10’luk kesim, 2029 yılına kadar toplam 2,35 milyar Euro ile konsolidasyon yükünün %14’ünü üstlenecek. En alt %10’luk kesim ise 1,31 milyar Euro ve %8’lik bir yük taşıyacak. Ancak bu mutlak rakamlar yanıltıcı olabilir: Önemli olan bu yüklerin gelire oranla ne kadar ağır hissettirdiği.

Yoksul Daha Çok Kaybediyor
Bütçe Servisi’nin yaptığı göreli yük analizine göre, dar gelirli gruplar orantısal olarak en çok kaybedenler. 2024 yılında, en düşük gelir diliminde yer alan bir hane, tasarruf paketinden dolayı gelirinin %2,3’ünü kaybedecek. 2029’da bu oran %3,3’e çıkacak. Öte yandan, en yüksek gelir grubundaki bir hane için bu kayıp oranı yalnızca %0,4 ile %1,1 arasında kalacak.

Bu dengesizliğin başlıca nedeni, Klimabonus (iklim yardımı) adlı sosyal destek programının kaldırılması. Herkese eşit miktarda verilen bu yardımın kaldırılması, doğal olarak düşük gelirlilerin gelirine daha büyük oranda etki ediyor. Ayrıca, sosyal yardımların enflasyona karşı güncellenmemesi ve sosyal yardıma bağlı eğitim teşviklerinin iptali de düşük gelirli grupları sert vuruyor.

Hükümet Savunmada, Muhalefet Saldırıda
Finans Bakanı Marterbauer, eleştirileri tamamen reddetmiyor. Klimabonus’un kaldırılmasının olumsuz etkileri olduğunu kabul ediyor. Ancak bunun yanında, düşük gelirli gruplara yönelik başka yatırımların da yapıldığını belirtiyor: Uzun süreli işsizler için destek programları ve ikinci zorunlu anaokulu yılı gibi.

Yeşiller Partisi milletvekilleri Alma Zadić ve Markus Koza, durumu daha sert yorumladı: “Alt gelir grubu bu paketin en büyük mağduru. Bu sadece adaletsizlik değil, aynı zamanda kalpsizliktir.”

Geçmiş Yardımların Gölgesi
Bütçe Servisi analizine göre, bir nebze iyimser olunmasını sağlayacak bir diğer etken ise geçmiş dönemlerde sağlanan yardımlar. Özellikle korona ve enflasyon krizlerinde, eski hükümetin dağıttığı destekler düşük gelirli hanelerin gelirinde %11,2 oranında bir artış sağlamıştı. Buna karşılık yüksek gelirli gruplar yalnızca %5,3 oranında artış görmüştü. Yani hükümetin savunmasına göre, şimdi yapılan kesintiler önceki artışların bir kısmını geri alıyor, ama tamamen silmiyor.

Belirsizlik Devam Ediyor
Tüm bu hesaplamalar, bütçede öngörülen her şeyin tam olarak hayata geçmesi varsayımıyla yapılmış. Ancak bugüne kadar uygulamaya konan önlemler, toplam tasarruf hedefinin sadece dörtte birini oluşturuyor. Özellikle orta vadeli planlar hâlâ belirsizlik taşıyor.

İlgili haberler: