Davut’un Harfi Bohemyalı Geceyi Büyülüyor
Litomyšl: Yeni sahnesiyle Smetana Festivali saray avlusuna geri döndü
Çekya’nın Litomyšl kasabasında, ünlü besteci Bedřich Smetana’nın doğduğu yerde düzenlenen geleneksel müzik festivali, bu yıl yeni bir sahne sayesinde tarihi Rönesans şatonun etkileyici kemerli avlusuna geri döndü.
“Smetana burada olmalı” diyor dünyaca tanınan orkestra şefi Jakub Hrůša. Kendisi sadece festivalin açılışını yapmakla kalmadı, aynı zamanda “Yeni Salon” adı verilen etkileyici sahne yapısını da izleyicilere tanıttı. Litomyšl Şatosu’nun avlusuna yerleştirilen bu yeni yapı, şehri kısa bir süreliğine dev bir açık hava konser salonuna dönüştürüyor. Yaklaşık 60 ton ağırlığında ve sessizce açılıp kapanabilen çatısıyla hem hava koşullarına karşı koruma sağlıyor hem de yıldızlı gökyüzünü izleme olanağı tanıyor.
Festivalin açılış gecesinde ise sahnede kuşlar ve müzik arasında etkileyici bir diyalog yaşandı. Norveçli keman virtüözü Vilde Frang, Beethoven’ın keman konçertosunu gökyüzü kadar berrak bir tınıyla çalarken, bir ötücü kuş adeta ona eşlik etti. Hrůša ve neşeyle çalan Çek Filarmoni Orkestrası bu görkemli açılışa mükemmel bir zemin hazırladı. Konserin devamında ise Prokofiev’in Romeo ve Juliet müziği sırasında güvercinlerin sevecen ötüşleri duyuldu.
Smetana: Bir Bira Ustasının Oğlu, Ulusal Besteci
Bu atmosferde akıllara Smetana’nın kökenleri de geldi. 1824 yılında Litomyšl’de doğan Smetana’nın babası, Waldstein ailesi için bira üretirdi. Şatonun tarihçesi ise oldukça köklü: 1758’de Trauttmansdorff ailesi tarafından satın alınmadan önce Pernstein ailesine, daha öncesinde ise Vratislav von Pernstein’a aitti. Vratislav, Viyana’da geleceğin imparatoru II. Maximilian ile birlikte eğitim görmüş ve şatoyu 1568-1581 yılları arasında, İspanyol eşine güney havası taşıması için yaptırmıştı. Şato, Çekya’nın en görkemli Rönesans yapılarından biri olarak 1999’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
Litomyšl Festivali’nde 1946’dan bu yana hem Smetana’nın hem de Çek müziğinin eserleri yaşatılıyor. Geçtiğimiz yıl bestecinin 200. doğum yılı anısına, tüm operaları sahnelenmişti. Ancak şato avlusu o dönemde tadilat nedeniyle kullanılamamıştı.
Honeggers’in “Le roi David” Oratoryosu Etkileyici Bir Nadirlikti
Bu yılki festival 6 Temmuz’a kadar sürecek. Festivalin yeni sahnesi sadece bir yılda geliştirildi ve inşa edildi. Programda uluslararası yıldızlar var: Gerald Finley, Corinne Winters, Pierre-Laurent Aimard gibi isimler festivalde sahne alacak. Ayrıca, barok müziğe odaklanan Collegium 1704 ile Václav Luks, Mozart’ın Figaro’nun Düğününü sahneleyecek. Diğer eserler arasında Puccini’nin Manon Lescautsu ve nadir bir opera olan Fibich’in Šárkası da bulunuyor.
Festivalin ikinci gecesi ise yine eşsizdi: Besteci Arthur Honegger’in “Le roi David” (Kral Davut) adlı oratoryosunda, harfe olan hakimiyet dikkat çekiciydi. Bu eseri, yakında Bregenz Festivali sahnesinde de performans sergileyecek olan Prag Filarmoni Korosu, Lukáš Vasilek yönetiminde başarıyla seslendirdi.









