FPÖ Lideri Herbert Kickl’in Geri Çekilişi: Parti İçindeki Kriz Derinleşiyor
Avusturya’da sağ popülist Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) lideri Herbert Kickl, dört ay önce aldığı hükümet kurma görevini iade etti. O tarihten bu yana geçen sürede FPÖ içinde büyük bir iç hesaplaşma yaşanıyor. Kickl’in yeniden genel başkan seçilmesi beklenirken, Graz’daki saldırı nedeniyle parti kongresi ertelendi. Şimdi gözler sonbaharda yapılacak kongrede.
I. Bölüm: FPÖ’de Bitmeyen Hayal Kırıklığı
FPÖ, yıllardır hayalini kurduğu iktidar fırsatını son anda kaçırdı. Parti liderleri kamuoyuna destek mesajları verirken, arka planda hayal kırıklığı ve eleştiriler dikkat çekiyor. Bazı eyalet liderleri, ÖVP (Avusturya Halk Partisi) ile daha fazla uzlaşıya açık olunması gerektiğini savunuyor.
Birçok partili, Kickl’in uzlaşmaz tavrının koalisyon görüşmelerinin çökmesinde etkili olduğunu düşünüyor. Özellikle hükümette yer almayı bekleyen milletvekilleri, danışmanlar ve partililer arasında büyük bir moral bozukluğu söz konusu. Çünkü kabine koltukları, kamu ihaleleri ve medya bütçeleri gibi imkanlar ellerinden kaydı.
Salzburg FPÖ lideri Marlene Svazek, açıkça Kickl’in tutumunu eleştirdi. Kompromislerin gerekli olduğunu ve bir sonraki hükümet şansı için FPÖ’nün iç iletişimi güçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Buna karşın Kickl’e kamuoyunda hâlâ güçlü bir destek var.
II. Bölüm: Kickl Neden Hâlâ “Henüz Başbakan Değilim” Diyor?
Herbert Kickl, kamuoyunda hükümet kurma sürecindeki başarısızlığına rağmen hâlâ iddialı. “Halkın Başbakanı” olma hedefini yeniden gündeme getiren Kickl, başarısızlığın sorumluluğunu ÖVP’ye yüklüyor.
Kickl, hükümetin kurulmasını istemeyen “derin devlet”ten, Brüksel’den gelen emirlerden ve FPÖ’nün içişleri bakanlığı dönemine ait dosyaların kapatılmak istenmesinden söz ederek dikkat çekiyor.
Kampanya konuşmalarında sık sık “Sadece ertelendi, vazgeçilmedi” ifadelerini kullanıyor. “Ben aslında ‘Vazgeçen Başbakan’ değilim, ‘Henüz Başbakan değilim'” diyerek destekçilerine umut veriyor.
III. Bölüm: FPÖ’nün Yeni Güç Merkezi: Parlamento
FPÖ şu anda Avusturya Ulusal Meclisi’nde en fazla sandalyeye sahip parti konumunda. Bu durum, partinin muhalefette de güçlü kalmasını sağlıyor. Kickl’in yakınındaki Walter Rosenkranz, Ulusal Meclis Başkanı olarak önemli bir pozisyonda yer alıyor ve sık sık sağ popülist politikaları ön plana çıkarıyor.
FPÖ, mecliste muhalefet haklarını sonuna kadar kullanıyor. Örneğin, yalnızca korona pandemisiyle ilgili 827 soru önergesi verildi. Önümüzdeki dönemde bir meclis araştırma komisyonunun kurulması gündemde; bu komisyon hem korona önlemleri hem de ölen adalet yetkilisi Pilnacek dosyasını inceleyecek.
FPÖ, bu komisyonlar aracılığıyla seçmenine “hesap soran” bir muhalefet imajı sunmaya çalışıyor. Diğer partiler ise FPÖ’nün meclisi provokasyon aracı olarak kullandığını öne sürüyor.
IV. Bölüm: Ertelenen Kongre ve Belirsiz Gelecek
Anketlerde FPÖ halen birinci sırada yer alıyor. Ancak önümüzdeki iki yıl içinde büyük bir eyalet seçimi yok. Federal seçimler ise 2029’da yapılacak. Bu nedenle Kickl ve FPÖ, medya gündeminde kalmak ve kampanya yeteneklerini göstermek zorunda.
Kickl’in sonbaharda parti liderliği için yeniden aday olması bekleniyor. Daha önce 2021’de %88,24 ve 2022’de %91 oyla seçilen Kickl’in bu defa ne kadar destek alacağı, liderliğinin gücünü gösterecek.
Aslında bu testin, geçtiğimiz hafta sonu Kitzbühel’de yapılması planlanıyordu. Ancak Graz’daki trajedi nedeniyle parti kongresi ileri bir tarihe alındı. Kickl, Batı Avusturya’da daha fazla görünür olmak istiyor; bu da gelecekteki stratejisinin bir parçası olabilir.










