SPÖ’den FPÖ’ye Sert Suçlamalar
SPÖ (Avusturya Sosyal Demokrat Partisi), son günlerde yaşanan bazı olaylarla birlikte, ülkede aşırı sağcılık konusunda önemli kırmızı çizgilerin aşıldığını açıkladı. FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi) çalışanlarının organize ettiği bir gösteride Neonazilerin yürüyüş yapması ve Peršmanhof’taki antifastist bir kampta polisin geniş çaplı operasyon düzenlemesi, SPÖ’nün bu konuda sert tepki göstermesine yol açtı. Perşembe günü yapılan basın toplantısında, SPÖ Genel Müdürü Klaus Seltenheim, “Toplum olarak bunu asla kabul etmemeliyiz.” dedi.
“FPÖ ile Devlet Yönetilemez”
SPÖ, bu tür olaylara karşı “Biz Daha Fazlayız” adıyla yeni bir dijital kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Bu kampanya; aşırı sağcılık, nefret ve ayrımcılığa karşı toplumun bilinçlendirilmesini hedefliyor. Seltenheim ayrıca, sonbaharda İçişleri Bakanlığı’nın radikal sağa karşı bir eylem planı açıklamasını beklediklerini belirtti. Peršmanhof olayıyla ilgili olarak, Başbakan Yardımcısı Andreas Babler ve Devlet Sekreteri Jörg Leichtfried’in (her ikisi de SPÖ) tam bir aydınlatma sözü verdiğini vurguladı. Seltenheim, “Demokrasimizin korunması için anma ve hafıza mekânlarına hassasiyetle yaklaşılmalı. Toplum olarak tarihsel sorumluluğumuz var ve bu bilinçle hareket etmeliyiz,” dedi. SPÖ’ye göre, FPÖ bu tarihi sorumluluğu göz ardı ediyor ve anma kültürünü yok sayıyor. “FPÖ, her zaman olduğu gibi yanlış tarafta. FPÖ ile devlet yönetilemez,” ifadelerini kullandı.
FPÖ’ye Ağır İddialar: Nefret ve Toplumsal Bölünme
Seltenheim, FPÖ’nün giderek radikalleştiğini, aşırı sağ gruplarla (özellikle Identitären) iş birliği yaptığını, insanları birbirine düşürdüğünü ve toplumu böldüğünü savundu. FPÖ’lü bir eski parlamento çalışanının evinde silah deposu ve Nazi sembolleri bulunduğunda, FPÖ Genel Başkanı Herbert Kickl’in SPÖ Lideri Andreas Babler’a “keneler” şeklinde hakaret etmesi ve Tirol FPÖ Başkanı Markus Abwerzger’in aşırı sağcı semboller kullanmasıyla kırmızı çizgilerin aşıldığını belirtti. “FPÖ ve Kickl, giderek daha aşırı hale geliyor. Neden? Çünkü Kickl, sorumluluk almaktan hep kaçtı. FPÖ – ve onunla birlikte Kickl – Avusturya’nın en korkak parti başkanıdır,” dedi Seltenheim. Ayrıca, FPÖ’nün Rusya ile olan eski iş birliğine, Donald Trump’a duydukları sempatilere ve konut politikalarında da yatırımcıları desteklemelerine dikkat çekti. Graz’daki silahlı saldırı sonrası da FPÖ’nün çocuklar ve gençlerden yana değil, silah lobisinden yana tavır aldığını vurguladı.
“Kickl Gücünü Kendi Hırsına Kurban Etti”
Seltenheim son olarak, Kickl’in kendi güç tutkusuna yenildiğini, bu sayede SPÖ’nün hükümete girip demokrasiyi, kiracıları ve emeklileri koruyabildiğini belirtti.
FPÖ’den Yanıt: “Boş Laflar”
FPÖ Genel Sekreteri Christian Hafenecker ise düzenlenen basın toplantısını “tutarsız açıklamalar” ve “boş laf kalabalığı” olarak nitelendirdi. SPÖ’yü “tek tip parti” olmakla, sadece kendi çıkarlarını gözetmekle ve halka karşı hareket etmekle suçladı. Mevcut hükümeti ise “kaybedenler koalisyonu” olarak adlandırarak, tek amaçlarının FPÖ lideri Herbert Kickl’i engellemek olduğunu ileri sürdü. Hafenecker’e göre, SPÖ’nün sosyal adalet söylemleri gerçekte Avusturya ekonomisi ve halkın cebi için büyük bir tehdit.
