Eski Adalet Bakanı Brandstetter Hakkında Yalan Beyan Davasında Beraat Kararı
Avusturya’nın eski Adalet Bakanı ve eski yüksek mahkeme yargıcı Wolfgang Brandstetter, hakkında açılan yalan beyan davasında beraat etti. Brandstetter, polisin 2022 Şubat ayında özel cep telefonunu almak istediği sırada, telefonunun evde olduğunu belirtmişti. Ancak daha sonra telefonun ofisinde olduğu ortaya çıkınca, kendisine “gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçlaması yöneltildi. Mahkeme, hızlı bir yargılamanın ardından, Brandstetter’in kasıtlı olarak yalan beyanda bulunmadığına karar vererek beraat kararı verdi.
Yalan Beyan Suçlamasının Gelişimi
Polis soruşturma dosyalarına göre, Brandstetter’in cep telefonu o tarihte Anayasa Mahkemesi’ndeki ofisinde bulunuyordu. Eski bakan da ifadesinde, “objektif olarak yanlış” beyanda bulunduğunu kabul etti. Brandstetter, bu süreçte sağlık sorunları yaşadığını ve hafıza kayıpları sebebiyle soruya hazırlıksız yakalandığını belirtti. Innsbruck Savcılığı ise kendisinin kasıtlı olarak yanlış beyanda bulunduğunu iddia etti.
Mahkeme Süreci ve Savunmalar
Duruşmaya, sabah saatlerinde Brandstetter ve avukatı Georg Krakow katıldı. Medya ilgisi sınırlıydı. Brandstetter, mahkemede emekli olduğunu, son dönemde savunma avukatlığı yapmadığını belirtti. Savcı sadece iddianameye atıfta bulunurken, avukatı Krakow ise olayların oldukça karmaşık bir ortamda geliştiğini ve Brandstetter’in sağlık sorunları sebebiyle kısa sürede hastalandığını vurguladı. Mahkeme, bu sağlık problemlerinin hafıza kaybına yol açtığı yönündeki tıbbi raporlara da dikkat çekti.
Hafıza Kaybı ve Sağlık Problemleri
Brandstetter, mahkemede iki akciğer embolisi sonrası ciddi sağlık sorunları yaşadığını, hafıza kayıplarının bu süreçte başladığını ifade etti. Olaydan kısa süre sonra bir trafik kazası da geçirdiğini belirten Brandstetter, tüm bu sağlık problemlerinin, soruya yanlış cevap vermesine neden olduğunu dile getirdi. Tıbbi bilirkişi ise hafıza kayıplarının kesin olarak ispatlanamayacağını, ancak kişinin yaşadığı yoğun stresin ve sağlık sorunlarının etkili olabileceğini belirtti.
Bakanın U-Ausschuss’taki Kritik Yanıtı
Brandstetter’in U-Ausschuss’ta neden telefonunun evde olduğunu iddia ettiği ana soruydu. Savcı, Brandstetter’in aslında telefonu yanında taşıdığını ancak bunu kasıtlı olarak gizlediğini öne sürdü. Ancak mahkeme, Brandstetter’in verdiği yanlış beyanın kasıtlı olmadığına, sağlık durumu ve hafıza kayıplarının etkili olduğuna karar verdi.
Duruşmanın Devamı ve Uzman Görüşleri
Mahkeme sürecinde Brandstetter’in sağlık durumu detaylı şekilde incelendi. Tıbbi uzmanlar, trafik kazası ve yoğun stresin kişinin hafızasında geçici bozulmalara neden olabileceğini belirtti. Mahkeme, bu raporları dikkate alarak, Brandstetter’in yalan beyanı kasıt olmadan verdiğine hükmetti.
Savcı ve Avukatın Son Sözleri
Savcı, Brandstetter’in aslında özel telefonunu bilerek gizlediğini ve gerçeği söylemediğini savundu. Ancak savunma avukatı Krakow, olayın tamamen bir hafıza yanılgısı olduğunu ve Brandstetter’in kasıtlı bir şekilde yalan söylemediğini vurguladı. Brandstetter, mahkemedeki son sözünde soruya hazırlıksız yakalandığını, yanlış hatırlama sebebiyle eksik cevap verdiğini, kasıtlı bir davranışı olmadığını söyledi.
Beraat Kararı ve Sonuç
Mahkeme, Brandstetter’in verdiği yanlış beyanın kasıtlı olmadığını belirterek beraat kararı verdi. Ancak mahkeme, bu kararın benzer davalar için bir “serbestlik belgesi” anlamına gelmediğini, her olayın kendi koşullarında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Savcılık karara itiraz ederek temyize başvurdu. Bu nedenle karar henüz kesinleşmedi.
