Wörthersee, Weißensee ve Attersee’de Yeni Halk Erişim Alanları
Avusturya Tarım Bakanlığı, 2024/25 döneminde Wörthersee ve Weißensee göllerinde halka açık yeni göl erişim alanları oluşturduğunu açıkladı. 2026 yılında ise Attersee kıyısında yeni bir erişim alanı eklenecek. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Avusturya Federal Orman İşletmeleri (Bundesforste) geçen yıl Wörthersee ve Weißensee’de toplamda 23.500 metrekarelik iki kıyı arazisini satın almış, bu yıl ise Attersee’de 8.000 metrekarelik ek alanı kamuya kazandırmıştır. Toplamda 24.000 metrekarelik kıyı alanı artık halka açık olacak.
Halka Açık Göl Erişimleri ve Doğal Alanlar
Mondsee’deki mülkiyet değişikliği sonrası göl erişimi konusu yeniden gündeme gelmişti. Tarım Bakanlığı verilerine göre, Bundesforste şu anda 74 yerli gölü yönetiyor. Yaklaşık 350.000 metrekarelik göl kıyısı halkın kullanımına açık durumda. Buna ek olarak, yaklaşık 70 adet serbest erişimli doğal plaj, promenad, park ve plaj tesisleri mevcut. Ayrıca 200 kilometrelik doğal kıyı şeridi korunuyor.
Weißensee’de 15.000 Metrekarelik Kıyı Alanı
Tarım Bakanı Norbert Totschnig, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Göl kenarında dinlenmek isteyen herkesin ücretsiz ve özgürce erişebileceği alanların olması benim için önemli”. Hükümet programı kapsamında önümüzdeki yıllarda halka açık göl erişim noktalarının sayısının artırılmasının planlandığını vurgulayan Totschnig, Bundesforste’nin bu konuda önemli ilerleme kaydettiğini belirtti.
Kıyı Alanlarının Satın Alınma Stratejisi
Bundesforste Yönetim Kurulu Sözcüsü Georg Schöppl ise “Mümkün ve ekonomik olarak mantıklı olduğu her durumda, göl kıyısı arazilerini satın alıyoruz. Amacımız, ya halkın göle erişimini sağlamak ya da doğal kıyı şeritlerini korumaktır” dedi.
Son Satın Alımların Ayrıntıları
Son alımlarda, Wörthersee’de Techelsberg belediyesi sınırlarında 500 metrekarelik bir alan, Weißensee’de 15.000 metrekarelik bir kıyı şeridi ve Attersee’de 8.000 metrekarelik bir arazi halkın kullanımına kazandırıldı. Bu adımlar, Avusturya genelinde göl kıyılarına erişim hakkının korunması ve genişletilmesi açısından önemli bir gelişme olarak görülüyor.










