Shopping cart

  • Home
  • Ekonomi
  • Yaşlı Kadınları Hasta Eden Sessiz Tehlike: Yoksulluk ve Cinsiyet Eşitsizliği
Sağlık

Yaşlı Kadınları Hasta Eden Sessiz Tehlike: Yoksulluk ve Cinsiyet Eşitsizliği

22 Mayıs 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Yaşlı Kadınları Hasta Eden Sessiz Tehlike: Yoksulluk ve Cinsiyet Eşitsizliği
68

Sosyolog Uyarıyor: Yoksulluk Yaşlı Kadınları Özellikle Hasta Ediyor

Viyana – Sağlık sadece biyolojik faktörlere bağlı değil; yaşam tarzı ve sosyal yapı da sağlığı doğrudan etkiliyor. Bu temel görüş, Viyana’da düzenlenen bir panelde açıkça dile getirildi. Özellikle yaşlılıkta yoksulluk, Avusturya’da kadınları daha fazla etkileyen bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu durum, kadınların erkeklerden daha uzun yaşamasına rağmen sağlıklı geçen yıllarının neden eşit olduğunu da açıklıyor.

Cinsiyete Duyarlı Tıp: Gendermedizin Neden Önemli?
Viyana Tıp Üniversitesi’nde Gendermedizin (cinsiyet temelli tıp) profesörü olan Alexandra Kautzky-Willer, kadınların sağlık sisteminde uzun süre ihmal edildiğini vurguladı. Çünkü tıbbi araştırmalar uzun süre erkekler ve erkek bedeni üzerinden yürütüldü. Oysa kadınlar, hastalık belirtileri, hastalığın seyri ve tedavilere verilen tepkiler açısından erkeklerden farklılık gösterebiliyor.

Bu farkındalığın sadece bilimsel değil, toplumsal düzeyde de artması gerektiğini belirten Bilim ve Kadın Bakanı Eva-Maria Holzleitner (SPÖ), “Erkekler ve kadınlar sağlık sisteminde eşit desteklenmeli. Yaşam şansları eşit ölçüde uzatılmalı” dedi.

Eşit İşe Daha Az Maaş: Yoksulluk Kadınları Nasıl Etkiliyor?
Viyana Üniversitesi’nden sosyolog Vera Gallistl-Kassing, “Yoksulluk hasta eder, hastalık da yoksullaştırır” diyerek, Avusturya’da özellikle yaşlı kadınların bu döngüden en fazla zarar gören grup olduğunu vurguladı.

Kadınlar aynı işi yapsalar bile daha az maaş alıyor. Emeklilik maaşlarında ise durum daha da kötü. Gender Pay Gap (cinsiyet temelli maaş farkı), çalışanlar arasında yüzde 20 civarındayken, emekli maaşlarında bu fark yüzde 40’a kadar çıkıyor. Kadınların ortalama emekli maaşı yaklaşık 1.400 euro ve bu miktar, yoksulluk sınırının yaklaşık 250 euro altında kalıyor.

Gallistl-Kassing, “Yaşlı ve yoksul biriyseniz, ciddi sağlık sorunları yaşama olasılığınız çok yüksek” diyor. Hastalık da başlı başına yüksek maliyet anlamına geliyor. Krem, ilaç ya da işitme cihazı gibi sağlık harcamaları sosyal güvenlik sistemince karşılanmadığında, özellikle yoksul yaşlılar büyük sıkıntılar yaşıyor.

Gendermedizin Neden Hayat Kurtarır?
Gendermedizin, hayat kurtaracak kadar önemli olabilir. Örneğin kalp krizi kadınlarda farklı belirtilerle kendini gösterdiği için çoğu zaman geç fark ediliyor, bu da ölüm oranını artırıyor. Aynı şekilde, depresyon da cinsiyetler arasında farklı seyrediyor. Erkeklerde saldırganlık ya da alkol bağımlılığı gibi farklı belirtilerle ortaya çıkan depresyon genellikle gözden kaçıyor. Bu nedenle erkeklerde intihar oranı daha yüksek.

Kautzky-Willer’a göre, bu biyolojik farklılıklara dair bilgiler hızla artıyor ve hem tıp eğitimi sırasında hem de sonrasında yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak bir sorun daha var: veri eksikliği. “Mevcut verilerin bilimsel olarak kullanılabilmesi, bu alanda daha doğru tedavi ve önleyici sağlık hizmetlerinin geliştirilmesini sağlar” diyor.

İyi Bir Tedavi Süreci Anamnezle Başlar
Kadınların sağlık sisteminde kendilerini daha kötü hissetmesinin nedenlerinden biri de zamansızlık. Özellikle devlet hastanelerinde muayene süresinin kısıtlı olması, kadınların ihtiyaç duyduğu detaylı değerlendirmeyi engelliyor. Örneğin karın ağrısı gibi durumlarda adet döngüsü ya da çocuk sahibi olma isteği gibi konular da incelenmeli. Bu nedenle kadınlar, sistemde daha kötü hizmet aldıklarını hissediyorlar.

Viyana Tabipler Odası Başkan Yardımcısı Naghme Kamaleyan-Schmied durumu şöyle özetliyor: “Muayene süresi yetersizse, en iyi tedavinin bile bir anlamı kalmaz. Bu noktada siyasi bir bakış değişimi gerekiyor.”

İlgili haberler: