Shopping cart

  • Home
  • Yaşam
  • Avusturya’da Gizli Aşırılık Ağları: Çocuklar ve Gençler Tehlikede
Avusturya

Avusturya’da Gizli Aşırılık Ağları: Çocuklar ve Gençler Tehlikede

18 Ekim 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Avusturya’da Gizli Aşırılık Ağları: Çocuklar ve Gençler Tehlikede
13

Radikalleşme genellikle bir ideolojiyle değil, boşluk hissi ya da aidiyet arayışıyla başlar. Ardından gelen süreç; manipülasyon, grup baskısı ve aşırılık yanlısı propaganda ile tehlikeli bir döngüye dönüşür.
İslamcılık araştırmacısı ve DERAD adlı deradikalizasyon STK’sının kurucusu Moussa Al-Hassan Diaw, Avusturya’nın kalbinde gençleri ağına düşüren bu ağlardan ve onları geri kazanma mücadelesinden bahsediyor.

“Artık 12-13 yaşındaki çocuklar bile etkileniyor”

Diaw, krone.tv’ye yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Artık 12 ve 13 yaşındaki çocukların bile bu trene bindiğini görüyoruz. Oysa sözde İslam Devleti’nin çekim gücü çoktan bitmiş olmalıydı.”

Ancak ideoloji hâlâ bir bağ kurma aracı işlevi görüyor. Gençlere aidiyet hissi, net düşman imajı ve karmaşık bir dünyada sözde düzen sunuyor.
“Bu gençler, burada insanların değil Tanrı’nın yasa koyması gerektiğine inanıyor. Kendilerini bir savaşın içinde sanıyor ve buna göre hareket ediyorlar.”

Eskiden bu süreç internet forumlarında başlarken, artık Instagram, TikTok veya Snapchat üzerinden yürütülüyor. Bu platformlarda gruplar kuruluyor, toplantılar organize ediliyor, hatta reşit olmayan gençler dini nikah kisvesi altında “evlendiriliyor.”

“Tarikat benzeri yapılar oluştu”

Diaw, “Bu durum tarikat benzeri yapılara benziyor,” diyor.
“Kızlar hedef alınıyor, baskı altına alınıyor, istismar ediliyor – üstelik tüm bunlar din adına yapılıyor.”

Radikalleşme ağı Viyana ve Yukarı Avusturya’da büyüyor

En ürkütücü kısım, bu gençlerin tam da Viyana’nın merkezinde hedef alınması.
“Okullarda, parklarda, soğuk havalarda Millennium City’de… Orada kızlara yaklaşılıyor, ‘grooming’ dediğimiz manipülasyon süreçleri başlatılıyor.”

Diaw’a göre bu ağlar hem çevrim içi hem de gerçek hayatta sıkı bağlantılar kuruyor.
Viyana’da özellikle 8., 12. ve 20. bölgelerde yoğunlaşan bu yapılar, Yukarı Avusturya’da da büyüyor.
“Orada şu anda bir ‘özel mescit’ var. Zaten yetkililer durumdan haberdar. Tüm bu kişiler birbirini ya doğrudan ya da sosyal medya üzerinden tanıyor,” diyor Diaw.

“Her ideolojik bağlı kişi potansiyel bir saldırgan olabilir”

Avusturya’daki aşırılık yanlısı sahnenin boyutu sorulduğunda Diaw açık konuşuyor:
“Çok büyük. Çünkü bizim her zaman söylediğimiz şey geçerli: Bu ideolojiye gerçekten inanan herkes, potansiyel bir saldırgandır.”

Diaw, Kärnten’de kısa sürede radikalleşen bir Suriyeli mülteciyi örnek veriyor:
“Bana, başörtüsü takmayan tüm kadınları tren istasyonunda öldüreceğini söyledi. İşte bu kadar körelmiş durumdalar.”

Bu sistemin tehlikesi, insanları “dost” ve “düşman” olarak ayırması.
“Kim onlar gibi düşünmüyorsa, düşmandır – ister Müslüman olsun, ister olmasın.”

Ceza ve umut arasında: Radikalleşmeyi durdurma çabası

Birçok radikalleşmiş kişi hapse giriyor ya da pedagojik rehabilitasyon programlarına alınıyor. Bunlardan biri de Diaw’un kurduğu DERAD – Deradikalizasyon ve Aşırılık Önleme Derneği.
Burada uzmanlar, aşırılık yanlısı düşüncelere kapılan ya da bu riski taşıyan gençlerle çalışıyor.

Ancak Diaw, sistemin eksiklerine dikkat çekiyor:
“Birini hapisten çıkar çıkmaz tekrar telefona kavuşturmak mantıklı değil. O kişi birkaç saat içinde yeniden eski çevresine çekiliyor.”

Yukarı Avusturya’da, ceza erteleme yönteminin caydırıcı bir etkisi olduğunu söylüyor:
“Orada yaptırımlar işe yarıyor. Ama genel anlamda önleme çalışmaları yeterli değil. Kurumlar arasında koordinasyon eksik. Aynı kişilerle birden fazla kurum ilgileniyor ama birbirlerinden habersiz.”

“Deradikalleşme mümkündür”

Diaw’a göre, tüm zorluklara rağmen umut var:
“Bir kişiyi gerçekten değiştirmenin tek yolu, onun dünya görüşünü sorgulamak.
İdeolojiyi görmezden gelirseniz sadece uzaklaştırma sağlarsınız ama kalıcı değişim elde edemezsiniz.”

Diaw, destek eksikliğinden de şikayet ediyor:
“Ofisimiz bile yok, idari işleri yürütmekte zorlanıyoruz. Buna rağmen her gün gençleri yeniden kazanmak için çalışıyoruz.”

Onu motive eden şey ise başarı hikâyeleri:
“Yıllar sonra biri gelip ‘Artık çıkmak istiyorum, yaşamak istiyorum’ dediğinde, yaptığımız işin bir anlamı olduğunu biliyorum.”

İlgili haberler: