Başörtüsü yasağı büyük tartışma yarattı

Avusturya’da kız çocukları için başörtüsü yasağı kararının alınmasının üzerinden yalnızca iki hafta geçti. Hükümetin aldığı bu karar toplumda geniş destek görürken, Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ) sert tepki gösterdi. IGGÖ Başkanı Ümit Vural, yasağın sembolik siyaset olduğunu, çocukların ve demokrasinin zararına olduğunu söyledi. IGGÖ, başörtüsü yasağının anayasal açıdan incelenmesi için harekete geçeceğini açıkladı.

Başörtüsü dini bir zorunluluk mu?

IGGÖ’nün resmi internet sitesinde 2017 yılında yayımlanan bir metinde, başörtüsünün Müslüman kadınlar için ergenlikten itibaren dini bir zorunluluk olduğu belirtilmişti. Ayrıca, ebeveynlerin kız çocuklarını 14 yaşından önce İslam’ın dini uygulamalarına alıştırması gerektiği yazıyordu. Bu açıklama gelen sert eleştiriler üzerine siteden kaldırıldı, ancak hiçbir zaman geri çekilmedi.

Yasağa karşı sosyal medyada hareketlilik

Başörtüsü yasağı kararı sonrası benzer görüşler yeniden internet üzerinden yayılmaya başladı. Özellikle İslamcı influencerlar, yasağa karşı kampanyalar düzenleyerek toplumsal kutuplaşmayı artırmaya çalışıyor. Bu durum, Politik İslam Belgeleme Merkezi (DPI) tarafından kaygıyla takip ediliyor.

“Toplumsal kutuplaşma derinleşiyor”

DPI Direktörü Lisa Fellhofer, İslamcı aktörlerin siyasi kararları kullanarak toplumda kutuplaşmayı körüklediğini söyledi. Fellhofer, bu sürecin “baskı ve mağduriyet söylemini” güçlendirdiğini vurguladı. Avusturya’da din özgürlüğünün bulunduğunu, ancak hukuk devletinin sınırlarının da korunması gerektiğini belirtti. Son olarak şunu ekledi: “Hukuk devletini reddetmek ya da kız çocuklarını ve kadınları baskılamak, birlikte yaşamın sorunlarına çözüm değildir.”