Kadına Şiddetle Mücadelede Yeni Adım: Eylem Planı Yolda
Avusturya Kadın Bakanı Eva-Maria Holzleitner (SPÖ), kadınlara yönelik şiddete karşı kapsamlı bir mücadele için hazırlanan Ulusal Eylem Planı’nın (NAP) startını verdi. Holzleitner, salı günü yaptığı basın açıklamasında, kadınlara yönelik şiddetin birçok yüzü olduğuna dikkat çekti: Ayrılığı kabullenemeyen eski sevgililer, sosyal medyada genç kızlara nasıl davranmaları gerektiğini dikte eden genç erkekler, ya da çalışanlarına cinsel imalı sözler söyleyen yöneticiler. Tüm bunlar, farklı biçimlerde olsa da kadına yönelik şiddetin birer parçası.
Hükümetin nisan ayında aldığı karar doğrultusunda, bu eylem planı önümüzdeki aylarda detaylandırılacak. Amaç, kadınların yaşamın her alanında maruz kaldığı şiddeti önlemek için somut önlemleri hayata geçirmek.
Geniş Katılımlı İş Birliği
Holzleitner, Ulusal Eylem Planı’nı hükümetin “Avusturya’da hiçbir kadının geride bırakılmayacağı”na dair bir sözü olarak nitelendirdi. Planın hazırlanmasında, tüm bakanlıklardan uzmanların katkısı alınacak. Konular arasında eğitim ortamında şiddetsizlik, iş hayatında ve kamusal alanda güvenlik, dijital şiddetle mücadele ve sağlık sisteminde erken tespit gibi başlıklar bulunuyor.
Şiddet Önleme Merkezleri Ulusal Derneği Başkanı Marina Sorgo, yalnızca kurumların birlikte ve eşgüdüm içinde hareket etmesiyle kadınların etkin biçimde korunabileceğini vurguladı. Avusturya Kadın Sığınmaevleri Derneği Başkanı Elisabeth Cinatl da “Şiddetle mücadele toplumsal bir sorumluluktur” diyerek destek verdi.
Eylem planının içeriği sonbaharda siyasi partiler arasında tartışılacak ve yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
Bütçe Kesintisi Yok
Kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planı, kısa vadeli bir proje değil. Holzleitner, bu sürecin tüm yasama dönemi boyunca süreceğini söyledi. Ayrıca tasarruf bütçelerine rağmen 2025 yılı için kadın bütçesinin garanti altına alındığını, 2026’da ise küçük bir artış öngörüldüğünü açıkladı.
Adalet Bakanı Anna Sporrer (SPÖ), şiddeti önleyici çalışmaların erken yaşta ve sistematik şekilde başlaması gerektiğini belirtti. Sporrer, “Şiddet sarmalını çok geç olmadan kırmak gerekir,” dedi. SPÖ’nün iktidarda olmasının fark yarattığını ifade eden Sporrer, Viyana ve Graz’daki şiddet kliniklerinin çalışmalarını sürdürebileceğini, ayrıca rızasız olarak gönderilen çıplak fotoğrafların (Dickpic) yasaklanması için yasal düzenleme sürecinin başlatıldığını açıkladı.
Somut Hedefler Bekleniyor
NEOS partisinin kadın sözcüsü Henrike Brandstötter, sürecin sonunda net hedefler ve uygulanabilir adımlar içeren somut bir zaman çizelgesi talep etti. “Gösteriş amaçlı açıklamalar değil, etkili önlemler gerekiyor,” dedi. Brandstötter, ayrıca kadınların başvurabileceği kurumlarla ilgili bilgilere daha kolay ulaşılabilmesi gerektiğini ve bunun için sadeleştirme yapılmasını önerdi. Kadın özgürlüğünün maddi bağımsızlıkla başladığını savunarak, okullarda mali okuryazarlığın güçlendirilmesini talep etti.
Muhalefetten Eleştiriler ve Uyarılar
FPÖ’nün kadın sözcüsü Rosa Ecker ise hükümetin tasarruf planlarının yine kadınların aleyhine işlemesinden endişe ettiğini söyledi. Eylem planı için somut önerilerin ancak sonbaharda sunulacak olmasını eleştirerek, yıllardır bu konuda sadece belirsiz vaatler verildiğini, mevcut önlemlerin geliştirilmesinin çoktan geciktiğini ifade etti. Ecker ayrıca, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede en etkili adım, suçlu yabancıların sınır dışı edilmesi ve gerçek bir iltica durdurması olurdu,” diyerek göç politikalarıyla bağlantı kurdu.














