Shopping cart

  • Home
  • Avusturya
  • Anayasa Mahkemesi gölgesinde yeni başörtüsü yasağı: Hükümet kanıta dayalı veri sözü veriyor
Eğitim

Anayasa Mahkemesi gölgesinde yeni başörtüsü yasağı: Hükümet kanıta dayalı veri sözü veriyor

20 Kasım 2025 Okuma Süresi: 4 dk.
Anayasa Mahkemesi gölgesinde yeni başörtüsü yasağı: Hükümet kanıta dayalı veri sözü veriyor
18

Avusturya’da okullarda başörtüsü yasağı için bilgilendirme süreci 2026 baharında başlayacak; yasa ise sonbaharda para cezaları ve yaptırım tehditleriyle birlikte yürürlüğe girecek.

Aylardır okullarda başörtüsü yasağı Avusturya’da hararetli tartışmalara yol açıyor. Hükümet bu düzenlemeyi kız öğrencileri korumaya yönelik önemli bir araç olarak sunarken, öğretmen temsilcileri bunun “konunun tamamen ıskalanması” olduğunu söylüyor; başka kesimler ise girişimin baştan başarısızlığa mahkûm olduğunu düşünüyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi, 2020 yılında benzer bir okullarda başörtüsü yasağı düzenlemesini, yalnızca tek bir dini topluluğu hedef aldığı ve böylece eşitlik ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etmişti.

Bu kez aynı sonucun yaşanmayacağına ise ÖVP, SPÖ ve Neos partileri inanıyor. Salı günü Bakanlar Kurulunda, hükümetin yasayı artık “güvence altına alınmış” gördüğünü söylediği değişiklikler tanıtıldı. Eşlik eden önlemler, “ehrkulturell” ifadesi (Türkçede kabaca “namus kültürü”) gibi muğlak kavramların metinden çıkarılması ve 14 yaş sınırı getirilmesiyle, düzenlemenin anayasaya uygunluğunu güvence altına almayı amaçlıyor.

İki Görüşme, Sonra Ceza

Plana göre dönem ortası tatilinin ardından okullarda “bilgilendirme görüşmeleri” başlatılacak. Örneğin 12 yaşındaki bir kız öğrenci sonbaharda okul açıldığında başörtüsüyle sınıfa gelirse, okul yönetimi önce öğrenci ve ailesiyle bir görüşme yapmak zorunda olacak. Öğrenci başörtüsünü takmaya devam ederse dosya eğitim müdürlüğüne iletilecek ve ikinci bir görüşme yapılacak. En sonunda aileyi 150 ile 800 avro arasında para cezası ya da iki haftaya kadar sürebilen, para cezası ödenmezse uygulanacak kısa süreli hapis cezası bekleyebilecek. İlk taslakta ise 1000 avroya kadar ceza öngörülüyordu.

Okulların üç aydan kısa bir sürede bu sürece nasıl hazırlanacağı ve bu okullarda başörtüsü yasağı konusunda bilgilendirmeden kimin sorumlu olacağı ise hâlâ net değil. Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında hükümetten yetkililer, daha önce dile getirdikleri pozisyonları tekrarladı: Bazıları başörtüsünü kız çocukları açısından “bir baskı simgesi” olarak niteledi, bazıları bunun kızların kendi hayatları üzerinde söz sahibi olmasına “katkı” sunduğunu savundu, bazıları ise okulun, “hiçbir kızın saçının doğru durup durmadığını düşünmek zorunda kalmaması gereken” korunaklı bir alan olması gerektiğini vurguladı.

Birden Ortaya Çıkan Rakamlar

İlgili bakanlık, 2020 yılında ÖVP–FPÖ koalisyonunun ilkokullarda başörtüsü yasağı getirmek istemesinden bu yana durumun değiştiğini ileri sürüyor. Eskiden başörtüsü takma yönündeki baskının daha çok aile içinden geldiği, bugün ise sosyal medyadaki görünür rol modeller üzerinden oluştuğu söyleniyor. Ayrıca o dönemde okullarda başörtüsü yasağı kapsamında 3000 kız çocuğunun etkileneceği belirtilirken, bugün sayının 12.000’e yaklaştığı dile getiriliyor. Ancak basında yer alanlar, başörtüsü takan kız öğrencilere dair bu kadar somut rakamların daha önce hiçbir zaman paylaşılmadığına dikkat çekiyor; bu da uzun süredir önemli bir eleştiri konusu.

Sorular üzerine bakanlık, ilk sayının 2019 tarihli bir araştırmaya dayandığını, ikinci sayının ise son yıllarda Müslüman kız öğrencilerin sayısındaki artış temel alınarak uzmanlar tarafından yapılan bir “tahmini projeksiyon” olduğunu kabul ediyor. Bu nedenle okullarda başörtüsü yasağı yasasının yürürlüğe giriş sürecinin bilimsel olarak izlenmesine ve değerlendirilmesine karar verildiği açıklanıyor. “Vaka sayılarının nasıl geliştiğini görmek istiyoruz” deniliyor. Buna karşılık, yasa yürürlüğe girmeden önce ek veri toplanıp toplanmayacağı henüz belli değil.

Daha Fazla Erkek Öğrenci Çalışması

Hükümet cephesi, tüm bu değişikliklerle birlikte okullarda başörtüsü yasağı yasasından memnun görünüyor. Uzmanlarla yoğun şekilde görüşüldüğü ve görüş bildirim sürecinde gelen açıklamaların ciddiye alındığı vurgulanıyor. Erkek öğrencilerle yapılacak çalışmalar ve kızlar için planlanan “güçlendirme projeleri”, yeni düzenlemeye eşlik eden ek önlemler olarak tanıtılıyor; böylece anayasal kaygıların giderildiği savunuluyor. Ancak son sözü yine Avusturya Anayasa Mahkemesi söyleyecek.

İlgili haberler: