Avusturya kadın danışma merkezleri, bakanlıklar ve iş bulma kurumu AMS’deki bütçe kesintileri nedeniyle kadrolarını azaltmak zorunda kalıyor; şiddet mağduru kadınlar için hayati danışmanlık ağı alarm veriyor.
Hükümetin bütçe gerekçesiyle izlediği tasarruf politikası şu sıralar her alana yayılıyor ve özellikle sosyal desteğe ihtiyaç duyan grupları vuruyor. Bunun en net hissedildiği yerlerin başında, ülke genelindeki Avusturya kadın danışma merkezleri ve kız danışma merkezleri geliyor. Sosyal Bakanlık ve AMS’den gelen desteklerin kesilmesi ya da durdurulması, bu merkezlerde verilen danışmanlık hizmetlerinin kısılmasına yol açıyor; derneklerin aktardığına göre birçok çalışan işten çıkarılıyor veya zorunlu olarak yarı zamanlı çalışmaya geçiriliyor.
Aşağı Avusturya’daki Frauen- und Familienberatungsverein Freiraum’dan Dorit Haslehner-Kadlicz, bu durumu “su vaaz edip şarap içmek” sözleriyle eleştiriyor. Ona göre, bu kesintiler hükümetin “herkesin, özellikle de kadınların tam zamanlı çalışması gerektiği” yönündeki temel söylemiyle açıkça çelişiyor. Gelecek yıl için dernek, toplam hibe gelirlerinin yüzde 60’ına denk gelen AMS desteğinden mahrum kalacak. Sadece bu kurumda bile üç kadın çalışan ile ücret karşılığı çalışan iki kişi işlerini kaybetmek zorunda kalıyor; böylece Avusturya kadın danışma merkezleri içindeki deneyimli insan kaynağı hızla eriyor.
Şiddet En Büyük Gündem
Danışma merkezleri, çoğunlukla kadına yönelik şiddet nedeniyle başvuran, bunun yanında da güvencesiz işlerde çalışan veya zor yaşam koşullarıyla boğuşan kadınlar için durumun ciddi biçimde kötüleşmesinden endişe ediyor. Bu tür kadın ve kız danışma merkezleri, Avusturya’da bu yapılarıyla 1980’li yıllardan beri varlığını sürdürüyor ve birçok bölgede şiddet mağduru kadınlar için ilk kapı olmayı sürdürüyor.
Kadın ve Kız Danışma Merkezleri Ağı’ndan Sophie Hansal, tüm bu kesintelere rağmen “kadınların ortadan kaybolmadığını” vurguluyor ve şu uyarıyı yapıyor: “Şiddet sadece görünmez hale geliyor.” Hansal’a göre, Avusturya kadın danışma merkezleri geri çekildiğinde, başvuru sayısı azalmıyor; sadece şiddet, kapalı kapılar ardında ve resmî kayıtlara daha az yansır hale geliyor.
Hansal, bu gelişmelerin sadece danışma merkezlerine başvuran kadınları değil, Avusturya’nın ekonomik ve sosyal istikrarını da tehdit ettiğini söylüyor. Kadına yönelik şiddetin yarattığı dolaylı maliyetlerin, şiddeti önlemeye yönelik desteklerle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Doktor ziyaretleri, polis soruşturmaları, ceza davaları ve hapishane giderleri gibi kalemlerden oluşan bu şiddetin toplumsal maliyetinin, yılda yaklaşık 7,3 milyar avroya ulaştığı tahmin ediliyor.
Sosyal Bakanlıktan Ret
Son derece kırılgan bir tablodan söz eden bir başka kurum da, 30 yıldır seks işçileri ve göçmen kadınlara yönelik çalışan Lefö derneği. Kurum, bakım ve seks işçiliği alanlarında şiddet mağdurlarının desteklenmesi için 15 yılı aşkın süre boyunca Sosyal Bakanlıktan düzenli fon alıyordu. Lefö, bu yıl da 20.000 avro tutarındaki bu desteğe güvenerek danışmanlık ve bakım hizmetlerini planladı, randevularını oluşturdu ve saatlerini buna göre harcadı. Ancak Ekim ayında bakanlıktan beklenmedik bir ret yanıtı geldi; bu da yine Avusturya kadın danışma merkezleri ağı içinde önemli bir halkanın zayıflaması anlamına geliyor.
Lefö’de, “zaten yarı zamanlı çalışan” birçok kadın personelin çalışma saatleri şimdi daha da kısılmak zorunda. Bu da özellikle seks işçileri ve göçmen kadınlar için hukuki, psikolojik ve sosyal desteğe erişimi zorlaştırıyor; şiddet ve sömürü vakalarının takip edilmesini güçleştiriyor.
Benzer bir tablo, Yukarı Avusturya’da faaliyet gösteren “Maíz” derneğinde de karşımıza çıkıyor. Dernek başkanı Florina Platzer’ın aktardığına göre sadece Sosyal Bakanlık desteği kesilmekle kalmadı, aynı zamanda Yukarı Avusturya eyaletinin sağladığı fonlar da dramatik biçimde azaltıldı. Üç yıl önce Maíz, Entegrasyon Fonu’ndan 150.000 avro destek alırken, gelecek yıl için yalnızca 50.000 avroya kadar proje bazlı fon başvurusu yapabilecek. Platzer, “Temel işletme finansmanı artık yok” diyerek durumun ciddiyetini özetliyor.
Bu kesintilerin sonucu olarak, Maíz’de dört kadın çalışan işten çıkarılmak zorunda kalırken, kalan çalışanların çalışma saatleri kısılıyor. Böylece, özellikle göçmen kadınlara ve azınlıklara yönelik sivil toplum desteği daha da zayıflıyor; Avusturya kadın danışma merkezleri ve bağlı ağlar ülke genelinde daha kırılgan hale geliyor.
Uzmanların anlattığına göre, Sosyal Bakanlıkla yeni görüşme ve müzakere girişimleri açısından kurumlar şu anda adeta bir “bekleme odasında” tutuluyor. Lefö, bakanlığa defalarca yazılı ve telefonla ulaşmaya çalıştı ancak şimdiye kadar herhangi bir yanıt alamadı. Kadın örgütleri, bakım ve danışmanlık hizmetlerini mecburen kısmak yerine tam tersine güçlendirmek gerektiğini vurguluyor.
Tüm kurumların ortak görüşüne göre, son yıllarda danışmanlık hizmetlerine duyulan ihtiyaç belirgin biçimde arttı. Şiddet, yoksulluk, göç ve güvencesiz çalışma koşulları derinleşirken, Avusturya kadın danışma merkezleri kadınların hayatında kritik bir rol oynuyor; bu nedenle bu ağın zayıflatılması, hem bireysel hayatları hem de ülkenin sosyal dengelerini uzun vadede derinden etkileme riski taşıyor.
